Toz Koruma Tulumu 30 gr – Ürün Özellikleri
Ürün Türü Tek Kullanımlık Tulum
Koruma Amacı Toz ve partiküllere karşı koruma
Gramaj 30 gr/m²
Kumaş Türü Nonwoven Spunbond (Tela)
Tasarım Detayları Kapüşonlu, lastikli bel, kol, paça, fermuarlı, patlı
Beden Seçenekleri S – M – L – XL – XXL – XXXL
Kullanım Alanları Tozlu iş ortamları, üretim tesisleri, fabrika içi ziyaretçi alanları
Ürün Özellikleri Hafif, nefes alabilir, ekonomik, çevre dostu ve hijyeniktir
Kullanım Şekli Tek kullanımlık

Toz Koruma Tulumu 30 gr

Siparişler minimum 1000 adetlik paketler halindedir. 1 adet = 1000 ürün temsil eder. Fiyat, 1 ürünün birim fiyatıdır.

İhtiyaçlarınıza Özel Fiyatlandırma: Teklif Al

    Ödeme Yöntemleri

    Ödeme Yöntemleri

    Tek Kullanımlık Ürün Özellikleri

    Toz koruma tulumları, endüstriyel ve inşaat alanındaki kritik öneme sahip ekipmanlardır. Bu ürünler, kullanıcıları zararlı toz ve partiküllerden koruma amacını taşır. Gelişmiş malzeme teknolojileri sayesinde, toz koruma tulumları yalnızca fiziksel engel oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda kullanıcı konforunu da artırır. Ergonomik tasarımlar, hafif yapılar ve nefes alabilir kumaşlar, uzun süreli kullanımda bile performansı artırarak iş güvenliği standartlarına uygun olmasını sağlar. Bu bağlamda, doğru tulum seçim süreci, iş yerinin niteliği ve maruz kalınan toz türleriyle sıkı bir etkileşim içindedir; örneğin, inşaat alanında çalışanlar için kesici ve yapıştırıcı tozlarına karşı spesifik koruma sağlamak, genel güvenlik sağlama açısından hayati bir gereklilik haline gelir.

    Toz koruma tulumlarının standartları, çeşitli uluslararası ve yerel düzenlemeler tarafından belirlenmektedir. Bu standartlar, tulumların belirli testlerden geçirerek minimum koruma seviyelerini sağlamasını hedefler. Tekstil mühendisliğindeki yenilikler, bu standartların sürekli olarak güncellenmesini de zorunlu kılar. İş yerlerinde risk analizi yapılırken, bu tulumların sağlayacağı koruma düzeyi mutlaka göz önüne alınmalıdır. Ayrıca, her sektörün ihtiyaçları farklı olduğundan, tulumların üretiminde kullanılan malzemeler ve tasarımlar da sektöre ve çevresel koşullara göre çeşitlenmektedir. Böylece, hem kullanıcıların güvenliğinin sağlanması hem de iş verimliliğinin artırılması hedeflenmiş olur.

    Sonuç olarak, toz koruma tulumları iş güvenliği ve sağlık açısından vazgeçilmez birer unsur oluştururken, aynı zamanda kullanıcı deneyimini de göz önünde bulundurmak son derece önemlidir. Farklı standartlar, modeller ve fiyat aralıkları, bu ürünlerin pazarını çeşitlendirirken, doğru bilgi ve analiz ile seçim yapmak, her iş yerinin sorumluluğundadır. Bu bölümde, toz koruma tulumlarının temel işlevleri, standartları ve endüstriyel uygulama alanlarına dair bilgileri derinlemesine inceleyeceğiz, böylece kullanıcıların bilinçli seçimler yapabileceği bir temel oluşturacağız.

    Toz Koruma Tulumu Nedir?

    Toz koruma tulumu, belirli endüstriyel ve özel uygulamalar için tasarlanmış, kullanıcıyı zararlı toz, partikül veya kimyasal maddelerden koruyan bir giysi türüdür. Genel olarak, bu tulumlar, çalışma ortamındaki potansiyel tehlikeleri minimize etmek amacıyla yerel ve uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak üretilir. Toz koruma tulumlarının en önemli kullanıldığı alanlar arasında inşaat, madencilik, tarım, kimya endüstrisi ve sağlık sektörü yer alır. Her biri, sektördeki spesifik gereksinimlere göre optimize edilmiş farklı özellikler ve tasarımlar sunar. Örneğin, bazı tulumlar su geçirmeyen ve anti-statistik özelliklere sahip malzemelerden üretilirken, diğerleri hava alabilirlik ve konfor ön planda tutularak tasarlanır.

    Bir toz koruma tulumunun etkinliği, kullanılan malzeme kalitesiyle doğrudan ilişkilidir. Genelde polyester, polipropilen veya diğer kompozit materyaller tercih edilmektedir. Bu malzemeler, dışarıdan gelebilecek zararlı partiküllerin içeri girmesini engellerken, aynı zamanda kullanıcıya hareket kabiliyeti ve konfor sunar. Tulumlar, çeşitli standart ve sertifikalara tabi olabilir; örneğin, Avrupa’da CE belgesi, ABD’de ise OSHA gereklilikleri altında değerlendirilir. Bu düzenlemeler, tulumların belirli bir güvenlik seviyesini sağlamak amacıyla kalite ve dayanıklılık kriterlerini belirler. Kullanıcıların, ihtiyaç duydukları koruma seviyesine ve çalışma koşullarına göre doğru tulum seçimini yapması hayati öneme sahiptir.

    Sonuç olarak, toz koruma tulumu, iş güvenliği açısından kritik bir unsurdur ve doğru kullanıldığında hem bireylerin sağlıklarını korur hem de işletmelerin verimliliğini artırır. İş sağlığı ve güvenliği standartlarına uygun bir tulum seçimi yalnızca çalışanların sağlığını güvence altına almakla kalmaz, aynı zamanda olası iş kazalarının önüne geçerek işletmelerin maliyetlerini de azaltır. Bu nedenle, toz koruma tulumlarının bilinçli bir şekilde seçilmesi ve kullanılması, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde önemli bir yatırım olarak değerlendirilebilir.

    Toz Koruma Tulumu Standartları

    Toz koruma tulumları, endüstriyel ve inşaat sektörlerinde çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamada kritik bir rol oynar. Bu nedenle, bu tür kişisel koruyucu ekipmanların belirli standartlara uygun olarak üretilmesi gereklidir. Uluslararası standartlar, genel kabul görmüş kurallar ve gereksinimlerle belirli bir kalitede ve güvenlikte koruma sağlamak amacıyla tasarlanmıştır. EN 13982 standardı, genel toz koruma elbiseleri için kabul edilen Avrupa standardıdır ve bu standarda uygun tulumlar, içerdikleri malzemelerin sızdırmazlık ve dayanıklılık özellikleri ile belirli bir performans seviyesi sunar. Bununla birlikte, ISO 11611 ve ISO 11612 standartları, ısı ve alev direncini de göz önünde bulundurarak, belirli çalışma koşullarında koruma sağlamak için oluşturulmuştur.

    Yerel standartlar ise, her bir ülkenin kendi iş sağlığı ve güvenliği yasalarına uygun olarak geliştirdiği kurallardır. Uluslararası standartlarla karşılaştırıldığında, yerel standartlar daha spesifik gereksinimler içerebilir ve bu, yerel endüstrilerin ihtiyaçları ve risk profilleri doğrultusunda şekillenir. Türkiye için belirleyici olan Türk Standardı TS EN 14126, patojen ve biyolojik ajanlardan koruma sağlamak amacıyla tasarlanmış tulumlar için gereksinimleri belirler. Yerel standartların önemi, iş yerlerinde toz maruziyetini en aza indirmek ve çalışanların sağlığını korumaktır; bu nedenle uygulanmaları ve denetlenmesi büyük bir titizlikle yapılmalıdır.

    Sonuç olarak, toz koruma tulumları, hem uluslararası hem de yerel standartlar çerçevesinde, iş yerinde güvenliği sağlamada vazgeçilmez bir unsur olarak karşımıza çıkar. Bu standartlar sayesinde, çalışanlar en iyi koruma ve konforu elde ederek, iş süreçlerini daha sağlıklı bir şekilde yürütebilirler. Çalışma ortamında güvenliğin artırılması için bu standartlara uygun ürünlerin tercih edilmesi, hem işveren hem de çalışanlar için uzun vadeli faydalar sağlar. Thus, ensuring compliance with these standards is not merely a legal obligation but rather a commitment to workplace safety and health.

    Uluslararası Standartlar

    Toz koruma tulumları, sanayi alanında çalışan bireylerin sağlığını ve güvenliğini korumak adına son derece önemli bir role sahiptir. Bu nedenle, dünya genelinde kabul görmüş uluslararası standartlar, toz koruma tulumlarının tasarımını, üretimini ve performansını belirleyen kritik bir çerçeve sunar. ISO (Uluslararası Standardizasyon Örgütü) tarafından belirlenen standartlar, kıtanızda veya sektörünüzdeki belirli koşullara göre gerektiğinde yerel düzenlemelerle de desteklenir. Bu uluslararası standartlar, koruma seviyeleri, malzeme özellikleri ve test prosedürleri gibi çeşitli unsurları kapsar. Özellikle, ISO 13982-1 standardı, partiküle karşı koruma sağlayan tulumların minimum performans gerekliliklerini belirlemekte, bu sayede iş ortamlarındaki toz maruziyetini en aza indirmektedir.

    Uluslararası standartlarla uyum, yalnızca işçi sağlığı açısından değil, aynı zamanda şirketlerin uluslararası pazardaki rekabet gücü açısından da son derece kritiktir. Standardizasyon, ürün kalitesini pekiştirecek ve tedarik zinciri boyunca güvenilirlik oluşturacaktır. Örneğin, EN 14126 standartları, biyolojik tehlikelere karşı koruma sağlarken, EN 14605 standardı sıvı kimyasallara karşı koruma sunan tulumlar için önemli ölçütler sunmaktadır. Bu nedenle, toz koruma tulumu satın alırken, kullanıcıların bu standartlara uygun ürünleri tercih etmeleri, yaşam alanında ve iş gücünde sağlıklı bir denge kurmak açısından önemli bir adım olacaktır.

    Ayrıca, bu standartların uygulanması, üreticilerin de sürekli olarak yenilik yapmalarını ve ürünlerini geliştirmelerini teşvik eder. Sektördeki hızlı değişim ve teknolojik ilerlemeler doğrultusunda, uluslararası standartlar, kalite denetimleri ve güvenlik testleri için referans noktaları oluşturur. Nihayetinde, sadece iş güvenliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda sektör genelinde bir güven kültürü inşa eder. Bu bağlamda, toz koruma tulumlarıyla alakalı uluslararası standartları dikkate almak, işverenler ve çalışanlar için hem ekonomik hem de sağlık açısından sürdürülebilir bir yaklaşım sergilemek anlamına gelmektedir.

    Yerel Standartlar

    Yerel standartlar, iş sağlığı ve güvenliği alanında büyük bir öneme sahiptir ve özellikle toz koruma tulumları gibi kişisel koruyucu ekipmanların etkinliğini belirleyen temel faktörlerden biridir. Her ülkenin kendi endüstriyel ihtiyaçlarına ve çalışma şartlarına göre geliştirdiği bu standartlar, işgücünü korumanın yanı sıra, üretim süreçlerinde verimliliği de artırmayı hedefler. Türkiye’de, toz koruma tulumları için belirlenen yerel standartlar, genel olarak Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından belirlenmektedir. Bu standartlar, yangın, kimyasal maddeler, soğuk hava ve aşındırıcı tozlar gibi farklı riski ortadan kaldırmaya yönelik olarak tasarlanmış ekipmanların özelliklerini kapsar.

    Yerel standartlar çerçevesinde, toz koruma tulumlarının tasarımı, malzeme kalitesi, dayanıklılığı ve koruma seviyeleri gibi kriterler belirlenmiştir. Örneğin, belirli bir sektördeki çalışanlar için en uygun koruma seviyesinin sağlanabilmesi amacıyla, tulumların filtreleme sınıfları ve hava geçirgenlik süreleri dikkate alınır. Türkiye’deki iş sağlığı ve güvenliği yasaları da, bu standartların uygulanmasını zorunlu kılmakta ve işverenlere çalışanlarının güvenliğini artırma yükümlülüğü getirmektedir. Böylece, yerel standartlar, sadece bir yönetmelik değil, iş yerlerinde sağlık ve güvenliğin temel taşlarından biri haline gelmiştir.

    Bunun yanında, yerel standartların sürekliliği, sektörel gelişmelerle birlikte güncellenmesi gerekliliğini de beraberinde getirir. Özellikle teknoloji ve üretim süreçlerinde yaşanan hızlı değişimler, bu standartların zamanla yenilenmesini ve daha etkili hale getirilmesini zorunlu kılar. Toz koruma tulumları için yerel standartlar, iş güvenliği disiplini ile birlikte gelişir ve böylece hem çalışanların korunmasını sağlar hem de iş verimliliğini artırabilir. Bu yönüyle, yerel standartlar; iş sağlığına dair global tartışmaların yanı sıra, yerel düzeyde de kritik bir yere sahiptir, zira yerel koşulların en iyi şekilde yansıtılmasını ve uygulanmasını sağlar.

    Toz Koruma Tulumu Fiyatları

    Toz koruma tulumlarının fiyatları, çeşitli faktörlere bağlı olarak önemli ölçüde değişiklik göstermektedir. Genel olarak, bu ürünler; malzeme kalitesi, işlevselliği, üretim süreci ve standartları gibi unsurlara bağlı olarak farklı fiyat aralıklarında sunulmaktadır. Ancak, daha özel ihtiyaçlara hitap eden endüstriyel modellerin fiyatları daha yüksek olabilir; bu tür tulumlar, genellikle kimyasal, biyolojik veya radyoaktif toz gibi özel koruma gereksinimleri için tasarlandığından, bu durum üretim maliyetlerini artırmaktadır.

    Fiyatları etkileyen unsurlardan biri, kullanılan malzemelerin kalitesidir. Polyester, pamuk ve polipropilen gibi çeşitli malzemeler, dayanıklılık açısından farklılık gösterir ve bu durum, tulumun fiyatına yansır. Ayrıca, tulumun tasarımına yönelik yenilikler ve teknolojik gelişmeler, kurumların genel maliyetlerini etkileyerek perakende fiyatlarının artmasına sebep olabilir. Bunun yanı sıra, marka itibarı, pazardaki rekabet durumu ve satış sonrası hizmetlerin kalitesi de fiyatların belirlenmesinde etkili rol oynamaktadır. Tüketicilerin, ihtiyaçlarına en uygun koruma tulumunu seçerken bu unsurları göz önünde bulundurarak bilinçli bir tercih yapmaları önemlidir.

    Sonuç olarak, toz koruma tulumu fiyatları, ürünün kalitesine, tasarımına ve işlevselliğine bağlı olarak geniş bir yelpazede değişiklik göstermektedir. Daha yüksek fiyatlı modeller genellikle daha fazla koruma sunmakta ve özel şartlar altında performans gösterme kapasitesine sahip olmaktadır. Tüketicilere, bütçelerine uygun bir seçenek bulabilmeleri için farklı fiyat aralıklarını ve ürün özelliklerini dikkatlice değerlendirmeleri önerilir. Bu sayede, gerek kişisel güvenlik gerek iş sağlığı açısından en optimal korumayı sağlayan tuluma ulaşmaları mümkün olacaktır.

    Fiyat Aralıkları

    Toz koruma tulumları, iş güvenliği ve sağlığı açısından kritik öneme sahip ekipmanlardır; bu nedenle fiyat aralıkları, korunma düzeyine ve kaliteye göre değişen çeşitli faktörleri yansıtır. Genel olarak, toz koruma tulumlarının fiyatları, 50 TL’den başlayarak 1000 TL’ye kadar geniş bir yelpazede yer almaktadır. En düşük fiyatlı modeller genellikle basit, hafif ve düşük koruma sağlarken, yüksek fiyatlı alternatifler daha dayanıklı materyallerden üretilir ve çeşitli koruma sınıflarını karşılayarak kullanıcı konforunu artırır. Örneğin, kimyasal maddelere karşı yüksek koruma sağlayan, su geçirmeyen veya yanıcı malzemelerle mücadele eden tulumlar, bu fiyat aralığının üst segmentinde yer alır.

    Fiyat aralıklarının belirlenmesinde birçok unsurlar etkilidir. Özel üretim yapılmış, teknik özellikleri gelişmiş ve belirli standartlara göre sertifikalandırılmış tulumlar, doğal olarak daha yüksek maliyetleri beraberinde getirir. Ayrıca, markanın itibarı, ürünün dayanıklılığı ve pazar talebi gibi unsurlar da fiyat belirleyicileri arasında öne çıkar. Örneğin, uluslararası standartlara uygun olarak üretilmiş bir tulum, güvenlik belgesi ile desteklendiğinde, fiyatında bir artış yaşanır. Kullanıcılar için önemli olan, bu fiyat aralıkları içerisinde ihtiyaçlarına en uygun ürünü seçmek ve uzun vadede yatırım yaparak güvenli bir çalışma ortamı sağlamaktır. Özetle, toz koruma tulumlarının fiyatları, korunma derecesine, kullanım amacına ve teknik özelliklere bağlı olarak değişiklik gösterir; dolayısıyla, tüketicilerin ihtiyaçlarına göre doğru tulumu bulmaları büyük bir öneme sahiptir.

    Fiyat Etkileyen Faktörler

    Toz koruma tulumlarının fiyatlarını etkileyen faktörler, sektörel dinamikler ve üretim süreçlerinin karmaşıklığı gibi birçok değişkeni içerir. Öncelikle, malzeme kalitesi, fiyatlandırmada önemli bir rol oynar. Pamuk, polyester veya dayanıklı kompozit kumaşlar gibi farklı kumaş türleri, tulumların dayanıklılığına, sıcaklık ve nem yönetimine katkıda bulunur. Yüksek kaliteli malzemeler, genellikle daha yüksek fiyatlı ürünlerle sonuçlanırken, daha düşük maliyetli alternatifler sınırlı koruma sunabilir. Bunun yanında, tulumların tasarımında kullanılan teknoloji de fiyatlandırmayı etkileyen bir diğer bileşendir. Örneğin, su geçirmez ve nefes alabilir özelliklere sahip olanlar, daha sofistike üretim teknikleri ve geliştirilmiş teknoloji gerektirdiğinden maliyetleri artırabilir.

    Diğer bir etken ise üretim miktarı ve buna bağlı olarak ölçek ekonomileridir. Büyük ölçekli üretim, birim maliyetlerin düşmesine olanak tanırken, butik üretim veya düşük hacimli siparişler, genellikle daha yüksek fiyatlarla sonuçlanır. Ayrıca, üretici firma prestiji ve marka değeri de fiyatları doğrudan etkileyen unsurlar arasındadır. Tanınmış markalar, AR-GE ve kalite kontrol süreçlerine daha fazla yatırım yaparak müşterilere güven vermekte ve bu nedenle ürün fiyatlarını daha yüksek tutabilmektedir. İthalat ve ihracat süreçleri de göz önüne alındığında, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, gümrük vergileri ve lojistik maliyetler, uluslararası pazarda fiyat değişimlerine yol açabilen dışsal faktörlerdir.

    Son olarak, sektör normları ve standartlara uygunluk, toz koruma tulumlarının fiyatlandırmasında dikkate alınması gereken bir diğer önemli unsurdur. Standartlara uygun ürünler, ek sertifikasyon maliyetlerine tabi olabilir, bu da nihai fiyat üzerinde belirgin bir etki yaratabilir. Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, toz koruma tulumlarının fiyatları, hem teknik özelliklere göre hem de endüstriyel gereksinimlere paralel olarak çeşitlilik göstermektedir. Alıcılar için, fiyatların yalnızca bir ürünün başlangıç maliyeti olmadığını anlamak kritik bir öneme sahiptir; zira total ownership cost içerisinde uzun ömür, performans ve iş güvenliği gibi unsurlar, nihai maliyet hesaplamalarında belirgin rol oynamaktadır.

    Toz Koruma Tulumu Modelleri

    Toz koruma tulumları, özellikle endüstriyel ortamlarda çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak amacıyla geliştirilmiş çeşitli modellere sahiptir. Genel olarak, bu tulumlar, toz, kir, zararlı kimyasallar ve mikroskobik partiküller gibi tehlikeli maddelerin vücuda girişini engellemek için tasarlanmıştır. Modeller, çoğunlukla malzeme bileşimi, koruma seviyeleri ve kullanıcı konforu açısından farklılık gösterir. Örneğin, spunbond veya SMS (Spunbond-Meltblown-Spunbond) gibi hafif malzemelerden üretilen tulumlar, hem dayanıklılık hem de nefes alabilirlik sunarak uzun süreli kullanımlara uygun hale getiriliyor. Diğer yandan, daha ağır ve kimyasal dirençli malzemelerden yapılan tulumlar, özellikle ilaç endüstrisinde ya da kimyasal sıçrama riski taşıyan ortamlarda tercih edilir.

    Kullanım alanlarına göre tulum modelleri ise oldukça çeşitlidir. İnşaat, gıda üretimi, sağlık hizmetleri gibi farklı sektörlerde özel gereksinimler göz önünde bulundurularak tasarlanan tulumlar, kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap vermek üzere seçenekler sunar. İnşaat sektöründe, dayanıklı ve su geçirmez malzemelerle üretilen tulumlar, toz ve pisliklere karşı en üst düzey koruma sağlar. Gıda üretiminde, hijyenik koşulların sağlanması için giyilen tulumlar genellikle tek kullanımlık ve anti-statik özellikler taşır. Sağlık sektöründe ise, enfeksiyon kontrolü amacıyla tasarlanan tulumların, sıvı geçirmezliği arttıran özel kaplamaları bulunur. Sağlık çalışanlarının bu modellerden faydalanması, hem kendi güvenliklerini sağlamakta hem de hasta güvenliğini artırmaktadır.

    Sonuç olarak, toz koruma tulumları, farklı modeller ve özellikler ile sektörel ihtiyaçlara göre özelleştirilmiştir. Bu çeşitlilik, kullanıcıların, çalıştıkları ortamların gerektirdiği standartlara uygun koruma sağlamasına olanak tanırken, aynı zamanda iş verimliliğini de artırmaktadır. Her bir model, belirli bir amaca hizmet etmekte ve iş sağlığı alanındaki gereksinimlere yanıt vermektedir. Böylece, toz koruma tulumları, hayat kurtaran birer ekipman haline gelmektedir.

    Farklı Modellerin Özellikleri

    Toz koruma tulumları, endüstriyel ve inşaat alanlarında, kimyasal maddelerle veya zararlı partüküllerle karşılaşan çalışanları korumak amacıyla tasarlanmış hayati öneme sahip kişisel koruyucu ekipmanlardır. Farklı modelleri, spesifik ihtiyaçlara göre farklı özellikler barındırarak, her bir iş ortamına uygun çözümler sunar. Örneğin, sınıflandırma yapılan başlıca modeller arasında tip A, B ve C tulumlar bulunmaktadır. Tip A, en üst düzey koruyuculuğa sahip olup, zararlı gaz ve sıvılara karşı yalıtım sağlamaktadır. Bu tür tulumlar, kimyasal fabrikalarda veya biyolojik tehlikenin bulunduğu alanlarda vazgeçilmezdir. Kapakları ve lastikli bilekleri ile sızdırmazlık sağlayarak, tehlikeli maddelerin içeri girmesini önler.

    Tip B tulumlar, özellikle kontaminasyon durumlarında optimum düzeyde koruma sağlamaktadır. Bu modeller, hava geçişine izin verirken, su ve diğer sıvıların geçişine karşı koruma sunar. Genellikle, toksik olmayan buharların bulunduğu ortamlarda tercih edilirler. Tip C tulumlar ise hava soluyabilen sistemler ile entegre olup, daha hafif malzemelerden yapılmıştır. Bu modeller, toz, partikül ve sıvı sıçramalarına karşı koruma sağlamakla birlikte, aşırı zorlu koşullara dayanıklılığıyla dikkat çeker. Genel olarak, toz koruma tulumları, uygunluğu, rahatlığı ve dayanıklılığı ile kullanıcıların nasıl bir koruma istediğine dair geniş bir yelpaze sunar.

    Diğer taraftan, farklı malzemelerden üretilen tulumlar, belirli özellikleri ile öne çıkmaktadır. Örneğin, Tyvek gibi özel bir malzeme, hem hafifliği hem de dayanıklılığı ile endüstriyel kullanımlarda sıkça tercih edilmektedir. Bu tür tulumlar, suya dayanıklı ve nefes alabilir özellikleri sayesinde uzun süreli kullanımlarda dahi konfor sağlar. Ayrıca, geçirimliliği ile yaz aylarında dahi serin kalınmasını mümkün kılar. Diğer yandan, neopren veya PVC içeren modeller ise daha ağır ve dayanıklı bir yapıya sahiptir, kimyasal maddelere karşı koruma sağlamak amacıyla sıkı bir şekilde sızdırmazlık testlerinden geçmiştir. Sonuç olarak, sektördeki çeşitli ihtiyaçlara uygun toz koruma tulumları, güvenlik ve konfor açısından vazgeçilmez unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Çalışma alanının risk düzeyine uygun olarak doğru modelin seçilmesi, hem bireysel hem de toplumsal güvenliği artırmada kritik bir rol oynar.

    Kullanım Alanlarına Göre Modeller

    Toz koruma tulumları, farklı endüstrilerde sunduğu çeşitli çözümlerle, iş güvenliğini artırarak çalışanların sağlığını korumada kritik bir rol oynamaktadır. Kullanım alanlarına göre modeller, bu tulumların tasarımı, malzeme seçimi ve fonksiyonları üzerinde önemli etkilere sahiptir. Örneğin, inşaat sektörü için tasarlanan tulumlar, yüksek düzeyde dayanıklılık ve yıpranmaya karşı direnç sağlamak amacıyla genellikle kalın kumaşlardan üretilirken; ilaç sanayisinde kullanılan modeller, neredeyse tamamen sızdırmaz malzemelerden üretilmektedir. Bu da, kimyasal maddelerin çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerini minimize etme hedefini gütmektedir.

    Tarım sektörü, toz koruma tulumlarının kullanımında bir başka belirgin alanı temsil etmektedir. Bu tür tulumlar, tarım işçilerinin zararlı pestisitler ve diğer kimyasallara karşı korunmasını sağlayan özel olarak tasarlanmış kumaşlarla üretilir. Ayrıca, gıda üretiminde hijyen standartlarına uyum sağlamak amacıyla da özel tulum modellerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durum, gıda işleme ve paketleme tesislerinde giyilen tulumların, hem bakteriyel kontaminasyonu önlemek hem de işlerin verimliliğini artırmak amacıyla özel tasarlandığını ifade eder.

    Endüstriyel alanlarda ise, metal işleme ve otomotiv sektöründe kullanılan toz koruma tulumları genelde arkaları açık veya fermuarlı olarak tasarlanmakta ve maksimum hareket kabiliyeti sağlamaktadır. Bu tür tulumlar, iş kazalarını azaltmak ve çalışanın iş ortamında etkili bir performans göstermesini sağlamak için gereken tüm koruma unsurlarını bir arada sunar. Özetle, toz koruma tulumlarının çeşitliliği ve bu çeşitliliğin getirdiği kullanım alanlarına uygun özellikler, hem iş güvenliğini artırma hem de çalışan sağlığını koruma açısından son derece önemlidir. Her sektörün kendine özgü riskleri ve gereksinimleri, doğru tasarım ve sunumla birleştiğinde, güvenli bir çalışma ortamı yaratmayı başarmaktadır.

    Toz Koruma Tulumu 30 Gr

    Toz koruma tulumu, endüstriyel ve ticari alanlarda yaygın olarak kullanılan, toz ve partikül koruması sağlayan özel bir giysi türüdür. 30 gramlık standardı, hafif yapısıyla dikkat çekerken, aynı zamanda dayanıklılığı ile de öne çıkmaktadır. Bu tulumlar, genellikle polipropilen gibi sentetik malzemelerden üretilir ve kullanıcıyı zararlı tozların, kimyasalların ve diğer tehlikeli maddelerin etkilerinden koruma amacı taşır. Özellikle inşaat, boya uygulamaları, tarım ve ilaç sektörlerinde, bu tulumların kullanımı son derece yaygındır. Kullanıcılar, 30 gramlık koruma tulumlarını giyerek, hem elastik ve konforlu bir hareket alanına sahip olurlar, hem de yüksek düzeyde güvenlik sağlarlar.

    Bu tulumların en önemli avantajlarından biri, kullanıcıya sunduğu koruma seviyesidir. 30 gramlık yapı, hafifliği sayesinde uzun saatler boyunca rahat bir kullanım imkanı tanırken, dayanıklılığı ile ağır koşullarda bile güvenilir bir koruma sağlar. Ayrıca, tulumların yüksek nefes alabilirliği, bu giysilerin içindeki sıcaklık ve nem seviyesini optimal düzeyde tutarak kullanıcı konforunu artırır. Modern mühendislik teknikleriyle üretilmiş olan bu tulumlar, esnek dizaynları sayesinde kullanıcıların hareket edebilmesini kolaylaştırırken, güvenlik gerekliliklerini de karşılamaktadır. Dolayısıyla, hem profesyonel işyeri ortamlarında hem de hobi amaçlı çalışmalar için ideal bir seçim sunar.

    Sonuç itibarıyla, toz koruma tulumu 30 gr, iş güvenliği standartlarına uygun bir koruma arayışında olan kullanıcılar için eşsiz bir alternatiftir. Güvenliğin ön planda olduğu işlerde, kullanıcıların sağlığını koruma konusunda kritik bir rol oynamaktadır. Bu noktada, bu tulumların doğru şekilde seçilmesi ve kullanılması, iş kazalarını minimize etme konusunda büyük bir önem taşır. Doğru malzeme seçimi, uygun kullanım alanı ve dikkatli uygulamalar ile bu koruma tulumları, işyerinde etkin bir güvenlik önlemi oluşturur.

    Özellikleri ve Kullanım Alanları

    Toz koruma tulumları, hem endüstriyel hem de bireysel kullanımda önemli bir yere sahiptir. Bu tulumlar, partikül ve tozların ciltle doğrudan temasını önleyerek çalışanların sağlık ve güvenliğini artırmanın yanı sıra, sanayi süreçlerinde malzeme kirlenmesini de engeller. Genel olarak özelleştirilmiş malzemelerden üretilen toz koruma tulumları, hafif ama dayanıklı yapıları sayesinde yıpranmaya karşı direnç gösterirken, solunum yollarını korumak amacıyla genellikle ek maskeler veya hareketli kapaklarla donatılabilir. İş güvenliği standartlarına uygun olarak tasarlanan bu ürünler, kullanıcıların rahatça hareket edebilmesine olanak tanırken, etkili bir koruma sağlar.

    Toz koruma tulumlarının kullanıldığı alanlar oldukça geniştir. İnşaat, maden, gıda işleme, kimya ve farmasötik sektörleri gibi çeşitli endüstriler, çalışanlarının tozdan, kimyasallardan ve toksik maddelerden korunması için bu tulumları tercih etmektedir. Özellikle inşaat sektöründe, beton, alçıpana tozları ve diğer partiküllerin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri düşünüldüğünde, uygun toz koruma tulumlarının kullanımı zorunlu hale gelir. Ayrıca, kimyasal tesislerde ya da laboratuvarlarda çalışan kişiler için de özel tasarımlı tulumlar mevcuttur; bu tulumlar, sızdırmazlık özellikleri ve gözetim altında tutulan ortamları koruma niteliği ile önem kazanmaktadır.

    Bunun yanı sıra, evde temizlik yapan bireyler, bahçe işleriyle ilgilenenler veya hobi gereksinimleri için toz koruma tulumlarına yönelip, toz ve alerjenlerden korunma konusunda yerinde bir önlem alabilirler. Ayrıca, sağlık sektörü için özel olarak geliştirilmiş modeller, enfeksiyon kontrolü ve hijyen sağlama açısından kritik bir rol üstlenirken, kişisel koruyucu ekipmanlar arasında hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle, toz koruma tulumlarının özelliklerinin anlaşılması ve uygun kullanım alanlarının belirlenmesi, hem bireylerin sağlığı hem de iş verimliliği açısından vazgeçilmez bir gereklilik oluşturmaktadır.

    Avantajları

    Toz koruma tulumları, iş sağlığı ve güvenliği alanında kritik bir rol üstlenirken, birçok avantajı da beraberinde getirmektedir. Bu koruyucu giysiler, çeşitli endüstrilerde, özellikle inşaat, madencilik ve kimya sektörlerinde çalışanların maruz kalabileceği çeşitli tehlikelere karşı etkili bir savunma mekanizması oluşturur. İşte bu tulumların en belirgin avantajlarından biri, yüksek düzeyde koruma sağlamasıdır. Özel olarak geliştirilen malzemeleri sayesinde, toz, kimyasal maddeler ve diğer zararlı partiküllerin çalışanlara ulaşmasını önlerken, aynı zamanda vücut ısısının ve nemin korunmasına da yardımcı olur.

    Bu tulumların bir diğer önemli faydası ise, kullanım kolaylığı ve hareket kabiliyeti sunmasıdır. Modern tasarımlar, ergonomik özellikleriyle uzun süreli kullanımlarda bile rahatlık sağlar. Böylece çalışanlar, güvenliğini riske atmadan ve performanslarını düşürmeden görevlerini yerine getirebilir. Aynı zamanda, farklı iklim koşullarına uygun çeşitleri ile de her türlü çalışma ortamında gerekli korumayı sağlayabilme yeteneğine sahiptir. Dolayısıyla, bu tulumlar, hem çalışanların güvenliğini artırmakta hem de iş verimliliğini olumlu yönde etkilemektedir.

    Son olarak, toz koruma tulumlarının maliyet etkinliği göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlanan korumanın ve güvenliğin işveren açısından getirdiği fayda, potansiyel iş kazaları ve sağlık problemlerinin önlenmesiyle doğrudan ilişkilidir. Böylelikle, işletmeler iş gücü kaybını azaltarak, çalışan sağlık sigortası masraflarını minimize edebilir. Uzun vadeli düşünüldüğünde, bu koruyucu giysilere yapılan yatırım, hem çalışanların hem de işin sürdürülebilirliği açısından dikkate değer bir kazanç sunmaktadır. Sonuç olarak, toz koruma tulumları, hem bireylerin hem de organizasyonların güvenliği ve etkinliği için vazgeçilmez bir unsurdur.

    Toz Koruma Tulumu Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Toz koruma tulumu seçerken dikkat edilmesi gereken ilk ve belki de en önemli unsurlardan biri malzeme kalitesidir. İyi bir toz koruma tulumu, kullanıcıyı sadece dış etkenlerden değil, aynı zamanda konforunu ve üretkenliğini etkileyen unsurlardan da korumalıdır. Yüksek kaliteli ve dayanıklı malzemeler, etkili bir koruma sağlarken, aynı zamanda kullanım süresince rahat bir deneyim sunar. Pamuk, polyester ve özel sentetik lifler gibi çeşitli materyaller, toz, kir ve partiküllere karşı farklı seviyelerde koruma sağlar. Ürünlerin hava geçirgenliği, suya dayanıklılık ve yıpranma direnci gibi özellikler de dikkat edilmesi gereken diğer unsurlardandır. Bu gibi faktörler, tulumun etkinliğini ve uzun sürede nasıl performans göstereceğini belirler; dolayısıyla, koruma önceliğinizi belirlerken bu unsurlar göz ardı edilmemelidir.

    Konfor ve kullanım kolaylığı ise seçim yaparken dikkate almanız gereken bir diğer kritik noktadır. Her ne kadar yüksek koruma sağlamak önemli olsa da, bu korumanın kullanıcı üzerinde bıraktığı his de bir o kadar önemlidir. Ergonomik tasarım, tulumun hareket kabiliyetini artırırken, iş yerindeki performansınızı da olumlu yönde etkiler. Dış giyimdeki dikişlerin tasarımı, tulumun içindeki sıcaklığın dengelenmesinde büyük rol oynar; bu nedenle kullanıcı dostu özellikler sunan modelleri araştırmalısınız. Ayrıca, farklı beden alternatifleri ve ayarlanabilir detaylar, rahatlık seviyesini artırırken bireysel tercihlere de hitap eder. Sonuç olarak, toz koruma tulumu seçerken malzeme kalitesi ile konfor unsurunu dengeleyerek, hem güvenliğinizi hem de iş verimliliğinizi artıracak en uygun seçeneği belirlemeniz mümkündür. Bu iki kriter, sadece koruyucu bir giysi edinmekten çok, iş yaşamınızı kolaylaştıracak ve iş performansınızı artıracak bir yatırım olarak değerlendirilmelidir.

    Malzeme Kalitesi

    Toz koruma tulumlarının etkinliği, büyük ölçüde kullanılan malzemenin kalitesine bağlıdır. Bu malzemeler, genellikle en az üç ana hedef doğrultusunda geliştirilir: toz geçişini önlemek, nefes alabilirlik sağlamak ve dayanıklılık sunmak. İlk olarak, toz geçişinin önlenmesi, koruma tulumlarının en temel işlevlerinden biridir. Bu amaçla, polipropilen, polyester veya özel kaplamalı kumaşlar gibi öncelikli olarak sentetik malzemeler tercih edilir. Bu malzemeler, mikroskopik boyutlardaki partikülleri dışarıda tutmak için sıkı dokuma yapısına sahiptir ve aynı zamanda dış etkenlere karşı direnci artıran çeşitli kimyasal işlem ve kaplamalarla güçlendirilir.

    Aynı zamanda, malzeme kalitesi, tulumun nefes alabilirliğini de etkiler. İş yerlerinde uzun süreli giyimde, geçirgenliğin sağlanması, terleme ve rahatsızlığın önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Çeşitli üreticiler, bu amaca ulaşmak için mikro gözenekli film teknolojileri veya özel dokuma teknikleri kullanarak, dış yüzeyle vücut arasındaki nemin hızla buharlaşmasını sağlayan malzemeler geliştirmiştir. Burada, dengenin sağlanması, yani hem dış etkileri önlerken hem de vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede konfor sağlaması önemlidir.

    Son olarak, dayanıklılık, bir toz koruma tulumunun uzun ömürlü olmasını sağlarken, iş kazalarının ve malzeme hasarlarının önüne geçer. Kaliteli malzemeler, fiziksel aşınma ya da kimyasal maddelere maruz kalma durumlarında daha iyi performans gösterir. Akabinde, bu malzemeler genellikle sıkı kalite kontrol testlerinden geçerek kullanıcılarına güvenli ve etkili bir koruma sunar. Piyasa, farklı fiyat aralıklarına sahip çok sayıda seçenek sunarken, ürünlerin malzeme kalitesine ve performansına odaklanmak, uzun vadede hem sağlık hem de maliyet açısından en akıllı tercih olacaktır. Dolayısıyla, malzeme kalitesinin önemi, yalnızca iş güvenliği alanında değil, aynı zamanda iş verimliliği ve çalışan memnuniyeti açısından da göz ardı edilemeyecek bir konu olmalıdır.

    Konfor ve Kullanım Kolaylığı

    Konfor ve kullanım kolaylığı, toz koruma tulumları seçerken göz önünde bulundurulması gereken en önemli unsurlardan biridir. Bir tulumun etkinliği, yalnızca malzeme kalitesine bağlı değildir; aynı zamanda kullanıcısının hareketlerini kısıtlamadan rahat bir deneyim sunması da gereklidir. İyi bir tasarım, kullanıcının günlük aktivitelerini yerine getirirken, tulumun her an ve her hareketinde eşlik etmesini sağlar. Bu durum, özellikle iş ortamlarında uzun süreli giyimde hayati önem taşır. Giyilen ürünün hafifliği, nefes alabilirliği ve esnekliği, kullanıcının yorgunluk hissini minimize ederken aynı zamanda verimliliğini de artırır.

    Kullanım kolaylığı açısından, tulumların çeşitli tasarım özellikleri önemli rol oynamaktadır. Örneğin, kolay giyilip çıkarılabilen sistemler; cırt cırtlar, fermuarlar veya düğmeler gibi pratik uygulamalar, zaman tasarrufu sağlarken iş güvenliğini de artırır. Ayrıca, tulumun ayarlanabilir özelliklere sahip olması, farklı beden ve vücut tiplerine uyum sağlama yeteneği sunar. Bu tür tasarımlar, işçilerin, tulumu giyerken hissettikleri rahatsızlık veya kısıtlılık hissini ortadan kaldırarak, daha konforlu ve verimli bir iş deneyimi sunar.

    Bunun yanı sıra, bazı gelişmiş modeller, kullanıcıların vücut sıcaklığını düzenlemelerine yardımcı olan yenilikçi teknolojilerle donatılmıştır. Nefes alabilir kumaş yapısı sayesinde, terleme önlenir ve bu sayede uzun süreli kullanımda oluşabilecek rahatsızlıklar en aza indirilir. Bu unsurlar, sadece konfor değil, aynı zamanda güvenlik sağlamada da büyük bir rol oynar. Her bir detay, toz koruma tulumunun genel başarısını etkileyen bir faktördür; bu nedenle, seçim yaparken tüm bu unsurları dikkate almak kritik öneme sahiptir. Sonuç olarak, rahat bir tulum, iş kazalarını önlerken aynı zamanda çalışanların motivasyonunu ve verimliliğini artıran bir unsurdur.

    Toz Koruma Tulumu Kullanım Kılavuzu

    Toz koruma tulumu, çalıştığınız ortamda maruz kalabileceğiniz zararlı toz ve partiküllerden koruma sağlamak için hayati öneme sahiptir. Kullanım kılavuzunun birincil odak noktası, bu koruyucu ekipmanın en etkili şekilde nasıl kullanılacağıdır. Bunun için öncelikle doğrudan vücuda temas eden bölümlerin, yani tulumun iç kısmının temiz ve kuru olması büyük önem taşır. Tulum, giyilmeden önce dikkatle kontrol edilmeli; herhangi bir yırtık, delik veya kirli alan var ise kullanılmamalıdır. Doğru giyinme tekniği, tulumun tam oturmasını sağlayarak, koruyuculuğunu artırır. Hem cinsiyetinize uygun bir beden seçmek, hem de giyimi sırasında kapaklı ayakkabı ve koruyucu eldiven gibi ek önlemler almak, güvenliği daha da artırır.

    Bakım ve temizlik, toz koruma tulumunun ömrünü ve etkinliğini uzatan diğer bir kritik unsurdur. Tulumun düzenli olarak temizlenmesi, hem hijyen hem de iş güvenliği açısından zorunludur. Temizlik işlemi, tulumun etiketinde belirtilen yönergelere göre yapılmalı; genellikle soğuk su ile nazik bir deterjan kullanılarak elde yıkanması önerilir. Kesinlikle çamaşır suyu veya sert kimyasallar kullanılmamalıdır, zira bu durum, tulumun koruma katmanlarına zarar verebilir. Tulum, yıkandıktan sonra doğal yolla, direkt güneş ışığından uzak bir alanda kurutulmalıdır; böylece, malzemenin yapısı ve koruyucu özellikleri korunur. Unutulmaması gereken bir diğer unsur ise, tulumun kullanıma girmeden önce ve her kullanım sonrasında detaylı bir kontrol yapılmasıdır. Böylece, iş güvenliği ön planda tutularak herhangi bir olumsuz durumun önüne geçilmiş olur. Sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmak için, bu adımlara dikkat etmek, toz koruma tulumunun verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar.

    Doğru Kullanım Teknikleri

    Toz koruma tulumu, kimyasal maddeler, toz ve diğer zehirli bileşenlerden korunmak için kritik bir unsurdur. Ancak, bu tulumların etkili bir şekilde kullanılabilmesi için doğru kullanım tekniklerinin bilinmesi şarttır. İlk olarak, tulumun doğru bedenini seçmek, kullanım konforunu ve koruma seviyesini artırır. Tulumun yeterince geniş olmaması, hareket kısıtlılığına neden olabilirken, çok geniş bir tulum da koruma sağlamayabilir. Bu nedenle, üreticinin beden ölçü tablosuna dikkat edilerek, uygun bedenin seçilmesi büyük önem taşımaktadır.

    Bunun yanı sıra, tulumun giyilme sırasında dikkat edilmesi gereken adımlar da bulunmaktadır. İlk olarak, tulumun dış yüzeyinin temiz olduğundan emin olunmalı; toz ve kirlerin tulum üzerinde birikmemesi gereklidir. Daha sonra, tulum giyilirken eldiven, maske ve ayakkabı gibi koruyucu ekipmanlarla kombin edilmelidir. Tulumun tam kapalı olduğundan, tüm dikişlerin ve kapakların düzgün kapatıldığından emin olunmalıdır. Ayrıca, tulumun fiziksel hasar görmemesi için keskin nesnelerden, alevden ve kimyasallardan uzak tutulması kritik öneme sahiptir. Tulum kullanımı sırasında, ortamda bulunan zararlı maddelerin varlığı göz önünde bulundurulduğunda, tulumun üstünde meydana gelebilecek her türlü değişiklik ve deformasyon dikkatlice izlenmelidir.

    Son olarak, tulum kullanımı sırasında ortam koşulları da göz önünde bulundurulmalıdır. Kapalı alanlarda, havalandırmanın yeterli olmasına dikkat edilmeli, aşırı sıcak veya soğuk koşullarda uygun kıyafetlerle kombine edilmelidir. Ayrıca, bu koruma ekipmanının ne kadar süreyle kullanılabileceği de büyük önem taşımaktadır; zira belirli bir zaman diliminden sonra aktif koruma özelliğini kaybedebilir. Bu nedenlerden ötürü, toz koruma tulumlarının doğru kullanım tekniklerine riayet edilmesi, hem kişisel güvenlik açısından hem de işyeri güvenliği için hayati bir rol oynamaktadır. Uygun giyme ve bakım yöntemleri, iş güvenliği standardını artırarak, iş kazalarının önlenmesinde önemli bir etken olmayı sürdürmektedir.

    Bakım ve Temizlik

    Toz koruma tulumlarının etkinliği, doğru kullanım kadar bakım ve temizlik süreçleriyle de doğrudan ilişkilidir. Temizlik, yalnızca görünümün iyileştirilmesi değil, aynı zamanda tulumun ömrünü uzatmak ve sağlık standartlarını korumak için de hayati öneme sahiptir. Kullanım sonrası tulumun düzgün bir şekilde temizlenmesi, üzerindeki toz ve kirlerin birikmesini önlerken, aynı zamanda potansiyel zararlı maddelerle temasın azaltılmasına yardımcı olur. İlk adım olarak, tulumu kullanımdan sonra hemen çıkartmak büyük önem taşır; kullanım sırasında maruz kalınan partiküller, tulum çıkarılana kadar dışarıya yayılabilir.

    Tulumun temizliği genellikle üretici talimatlarına dayanmalıdır. Çoğu durumda, tulumlar sıcak suyla yıkanabilir, ancak kimyasal temizlik maddeleri veya ağartıcılar kullanılmamalıdır, zira bu maddeler tulumun koruma özelliklerini zayıflatabilir. Özellikle flamalı ve impermeable özellikteki tulumlar, hafif deterjanlar ve soğuk veya ılık su ile elde daha etkili bir temizlik sağlanabilir. Yıkama esnasında, tüm dikiş noktalarının kontrol edilmesi, gerekirse bunların yeniden dikiş edilmesi de uzun ömürlü bir kullanım açısından önemli bir gereklilikler arasındadır. Tulumun kurutulması, doğrudan güneş ışınlarından uzak tutulmalı ve mümkünse doğal havalandırma sağlanmalıdır.

    Bakım işlemleri sadece temizlikle sınırlı kalmamalıdır. Kullanım sırasında tulumun zarar görmemesi adına, düzenli aralıklarla kontrol edilmesi gereklidir. Yıpranmış veya hasar görmüş alanların derhal onarılması, tulumun performansını maksimize eder ve kullanıcıyı koruma görevini sürdürülebilir kılar. İş yerinde belirlenen bakım prosedürlerinin titizlikle uygulanması, hem güvenliği artıracak hem de uzun vadede maliyet avantajı sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, etkili bir bakım ve temizlik rutini, yalnızca tulumun fiziksel sağlığını korumakla kalmaz; aynı zamanda kullanıcıların sağlığını da güvence altına alır.

    Değerlendirmeler

    Henüz değerlendirme yapılmadı.

    “Toz Koruma Tulumu 30 gr” için yorum yapan ilk kişi siz olun

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir